Welcome to Edebi Medeniyet : Ebedi Medeniyet   Hoparlörü tıklayıp seçtiğiniz alanı dinleyebilirsiniz Welcome to Edebi Medeniyet : Ebedi Medeniyet Powered By GSpeech
(Okuma süresi: 2 - 3 dakika)
Bunu okudun 0%

necati cumali

necati cumali
Kadıköy'deki Gençlik Kitabevi'nde 11 Nisan 1987 günü düzenlenen toplantıda konuk Necati Cumalı'ydı. Soruları yanıtlayan Cumalı, kadınların daha gerçekçi ve sağduyulu olduğu için büyük kadın şair çıkmadığını söylemişti.

Kadıköy'de, Gençlik Kitabevi sahibi Celal Bey, her hafta cumartesi günleri sanat toplantıları düzenliyor. Bu toplantıları şair Cemal Süreya yönetiyor. Toplantılarda tanınmış yazarlar, sanatkârlar, yaşamları, düşünceleri, hatta yaşam felsefeleri üstüne konuşuyorlar. Cahit Kayra bundan sonra her hafta dinleyici olarak katıldığı bu toplantılarda aldığı notları kısaltarak Güneş okurlarına sunacak.
Şimdiye kadar bu toplantılarda Ferruh Doğan, Ece Ayhan, Necati Cumalı, Cihat Burak, Mehmet Kemal, Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer, Osman Şahin, Cahit Tanyol, Muzaffer Buyrukçu, Şinasi Özdenoğlu konuştular. Ancak Kayra, bunlardan sonuncu toplantıda not tutmaya başladığı için, geçmiş konuşmacılardan yalnız Cumalı, Burak ve Mehmet Kemal'e ait olanları yayınlayabiliyoruz Daha önceki yazar ve sanatkârların bağışlamalarını rica ediyoruz.
- 1921'de Florina'da doğdum. Orada hep şair, sanatkâr yetişir. Mübadil olduk. Selanik'e giderken annemin kucağında… Gökte koskoca bir ay vardı. Uzanıp tutmaya çalışıyordum. Büyükbabam ayrılmak istemedi. Gemiye zorla bindirirken inme indi. Annemse çok akıllıydı. Urla'da yerleştik. Birinci sınıftayken Latin harfleri kabul edildi. Öğretmenimiz Arap harfli kitapları kaldırdı. Para topladı ve yeni bir kütüphane yaptırdı.
İlk kez şiirle nasıl ilgilendin?
- İlk kez Arzu ile Kanber… Sonra Fikret'in “Kuşlar Uçar Ben Uçarım” şiiri. Ama otuzlu yıllar yoksulluk yılları. Yengem yürekli ve iyimser. O olmasaydı ortaokula gidemeyecektim.

Orhan Veli kibar, soylu ve çok şıktı
O zamanlar hangi şairden etkilendin?
- Önceleri Necip Fazıl'ı seçtim. Faruk Nafiz'i sevmedim. Orhan Seyfi'yi çok kötü buldum. Ahmet Haşim'den etkilendim. Nazım'dan çok etkilendim. Ortaokulda tanıştıklarım Abdülkadir Karahan, Nihat Kürşat, Samih Nafiz, Şadi Çelik (ressam).
Yeni şiirle nasıl ilişki kurdun?
- Orhan Veli Ahmet Muhip, Melih Cevdet… Onlarla ilişki kurdum.
Şiir nedir, şiirde ne arıyorsun?
- Ben şiiri, şiir olarak sevmem. Şiirde İsa'yı ararım. İnsan sesi ararım. Necip Fazıl'ı bunun için severim.
Şiir konusunda başka kimlerle ilişkin oldu.
- Sabahattin Kudret'le. Ben o zaman şiir yazdığımı söylemiyordum ama bütün bir gece otelle fakülte kapısı arasında gidip gelerek şiir konuştuk. Orhan Veli kibar, soylu ve çok şıktı. Sonra parasız kaldı. Benim iki pantolonum vardı. Birini ona verdim. Cahit Sıtkı melek, peygamber gibiydi. O zamanlar gençtik. Bütün şairler dostumdu. İnsan yaşlanınca dostu azalıyor.

Kadınlar daha gerçekçi, o yüzden büyük kadın şair yok
Neden büyük kadın şair yok? Bu konuda ne düşünürsün?
- Kadınlar daha gerçekçi, daha sağduyulu, belki de onun için.
Biraz da toplumsal düşüncelerinden söz etsene.
- Ben sosyalist insanı vefalı ve uygar buluyorum. Hepimiz vahşi doğarız. Zaman içinde insanlaşmamız gerek.
Eleştirmenler ve eleştiri konusunda ne düşünüyorsun?
- Her şair ayrı bir tattır. Herkes kendi kişiliğine göre bir şair seçer. Ataç da öyle. 1939'da dört şair var, derdi. Yahya Kemal, Tanpınar, Nazım, Orhan Veli. Tanpınar'la kavgalı idi. Ataç'ı ciddiye almazmış. Lise öğretmeni diye. Orhan Veli'ye çok kızardı. “Siz aşık olamazsınız” demiş. Oysa bir öğretmene aşık olduğunu sanırmış, Ataç.
Akif?
- Dindar ve kötü bir şiir. Zaten sözgelişi sosyalizm, din başka, şiir başka bir şey. Şiir eğitimi diye bir şey var mı? Kimse piyanoya oturup çalamaz. Ama piyano çalmak öğrenilebilir. Oysa şiiri öğrenmek mümkün değil. Buna karşın herkes şiir yazmaya kalkıyor. Şair başkalarında olmayanı bulup getirendir.

İlk şiir kitabımı, yedeksubay kaputumu satarak bastırabildim
Yazılarınızla geçinebiliyor musunuz?
- Evet… Çok uğraşarak. Kitaplardan, tiyatrodan, sinemadan. Ayda elime üç-dört yüz bin geçiyor. İlk şiir kitabımı ise, yedeksubay kaputumu satarak bastırabilmiştim.
Şiirin geleceği?
- Şiirsiz insan ve dünya eksik bir şey. Ben şiirlerimi ülkenin en zengin adamının servetine değişmem. Kitapsız toplum yozlaşır. İnsanlar şiir okumuyorlarsa, bu ölen, çürüyen bir düzen demektir. Ama ilerde insanlar daha az çalışacaklarsa, şiir yazmaya daha çok zaman bulacaklar, demektir. Zaman değiştiği halde büyük sanatkârlar, Dostoyevski gibi, mezarlarında bile mücadelelerini sürdürüyorlar…
Necati Cumalı konuşmasını Cahit Sıtkı'nın hüzünlü sözleri ile bitirdi: Şaire yakışan yavaş yavaş ölmektir.
(Cahit Kayra / Güneş Gazetesi / Nisan 1987)

Comments powered by CComment

More articles from this author

Hoparlörü tıklayıp seçtiğiniz alanı dinleyebilirsiniz Powered By GSpeech