Welcome to Edebi Medeniyet : Ebedi Medeniyet   Hoparlörü tıklayıp seçtiğiniz alanı dinleyebilirsiniz Welcome to Edebi Medeniyet : Ebedi Medeniyet Powered By GSpeech
(Okuma süresi: 6 - 12 dakika)
Bunu okudun 0%

kirgizistan cocuklari

kirgizistan cocuklari
1917 Ekim Devrimi’ne kadar daha çok sözlü edebiyat biçiminde gelişen Kırgız edebiyatı, bu tarihten itibaren hızlı bir değişim ve gelişim süreci içine girmiştir. Yeni kurulan düzenin halka benimsetilmesi ve Sovyet tipi yeni insan modelinin yaratılabilmesi konularında edebiyatçılar önemli görevler üstlenmişlerdir. Çağdaş Kırgız edebiyatının oluşum yılları kabul edilen 1920-1940 yıllarından başlayarak edebiyatçılar Komünist Parti ile birlikte hareket etmiş, partiden aldıkları direktifler doğrultusunda ortaya koydukları eserlerle topluma yön vermeye çalışmışlardır. Çağdaş Kırgız edebiyatının başlangıcı aynı zamanda çağdaş çocuk edebiyatının da başlangıcıdır.

Yeni kurulan düzende, çocuklar unutulmamış, çağdaş Kırgız edebiyatının ilk üyeleri bir yandan yetişkinlere yönelik eserler yazarken diğer yandan çocuklara yönelik eserler ortaya koymuşlardır. Yazar ve şairlerin çocuk edebiyatına bu denli önem vermeleri, tesadüfî değildir. Bugünün çocuklarının yarının toplumunu oluşturacak olan yetişkinler olacağını ve Sovyet düzeninin sürekliliğinin sağlanmasının çocukların eğitilmesinden geçtiğini öngören parti, bu konuda doğrudan doğruya edebiyatçılara yön vermiştir. Alınan parti kararları ile çocuk edebiyatı hızla gelişmeye başlamış, ortaya konulan çok sayıda eserle Sovyet ideolojisi Kırgız çocuklarına aşılanmaya çalışılmıştır. Değişik yaş gruplarına yönelik birçok eser, doğrudan doğruya Sovyet ideolojisi gözetilerek kaleme alınmış, Kırgız çocuklarının taze dimağlarını şekillendirmiştir.

Bu çalışmada çağdaş Kırgız çocuk edebiyatının şekillenmesinde Sovyet ideolojisinin rolü eserlerden hareketle ortaya koyulmaya çalışılmıştır.

Giriş:

Yirminci yüzyıla kadar Çağatay edebiyatının içinde, daha çok sözlü edebiyat biçiminde varlığını sürdüren Kırgız edebiyatı için 1917 Ekim Devrimi önemli bir milat olmuştur. Çarlık döneminin yıkılması ile birlikte yeni kurulan Sovyet sistemi, varlığını sürdürebilmek için birçok alanda reform hareketlerine girişmiş, varlığını sürdürebilmesinin yolunun Sovyet sistemini benimsemiş yeni nesiller yetiştirmek olduğunun farkına çabuk varmıştır. Bu sebeple devrimden sonraki birkaç yıl içinde başta eğitim olmak üzere sosyal, kültürel birçok alanda hızlı bir yapılanmaya gidilmiş, yeni düzen halka benimsetilmeye çalışılmıştır. Bu eğitim seferberlikleri sadece Rus okulları açmak ve okuma yazma seferberlikleri başlatmakla sınırlı kalmamıştır. Sadece Kırgızistan’da değil Türkistan’ın diğer bölgelerinde de geçmişten gelen dil ve edebiyat ortaklığını yıkmaya ve mikro dillerden, mikro edebiyatlar yaratmaya yönelik faaliyetler ile dil ve edebiyatta Çağatay edebiyatından gelme bütünlük bozulmaya başlamıştır. Yazılı edebiyata önem veren Sovyet politikası, birçok coğrafyada kendisine bağlı edebiyatlar yaratmıştır. “Bilindiği gibi Sovyetleştirme ve sonrasında gelen Ruslaştırma sürecinde, iktidarın en önemli mücadele alanı olan dil, merkeze yerleştirilmiş ve dilin kapsam

alanı içerisinde yer alan eğitim politikaları, merkez yönetim tarafından tabana doğru türlü aparatlar/araçlar kullanılarak yayılmaya çalışılmıştır.” (Karabulut, 2009: 65) “Halkların kardeşliği, dillerin kardeşliği” denilerek önce Türkistan bölgesindeki ortak dil ve edebiyatın yerini yerel dil ve edebiyatların alması devlet eliyle desteklenmiştir. Kurulan özerk bölgelerde merkeze bağlı ilim akademileri ve yazarlar birlikleri kurularak eğitim ve edebiyatın devlet kontrolünde olması sağlanmıştır. Kırgızistan’da da Ekim devriminin hemen ardından yazılı edebiyat çok hızlı gelişmeye başlamıştır. Öte yandan şifahi edebiyattaki birçok ürün millî bir kimlik taşıdığı gerekçesi ile sakıncalı bulunmuş ve yasaklanmıştır. Yazılı edebiyatın devlet kontrolünde hızla geliştiği bu süreçte bir anlamda millî Kırgız edebiyatından Sovyet Kırgız edebiyatına doğru bir geçiş söz konusu oluyor.

Yeni dönemde eğitim ve edebiyat, doğrudan doğruya merkezden gelen direktifler ile şekilleniyor; eğitim sisteminin ve edebiyatın tek gayesi sistemle uyumlu “yeni Sovyet tipi insanı yaratmak” oluyor. Tamamen devlet kontrolünde gelişen Kırgız yazılı edebiyatı, eserlerde işlenecek konulardan, yaratılan edebî kahramanlara kadar hep Sovyet tipi insanı yetiştirmek gayesini taşıyor. Genel edebiyatın durumu bu şekildeyken, geleceğin yeni nesillerine hitaben oluşturulan Kırgız çocuk edebiyatının Sovyet ideolojilerinden uzak, bağımsız bir edebiyat olduğu düşünülemez. Tam tersine devlet, kendi ideolojilerine sıkı sıkı bağlı olan yazar ve şairlerden geleceğin Sovyet nesillerini oluşturacak olan çocuklara yönelik eserler vermelerini özellikle istiyor. Komünist Parti, çocuk edebiyatının gelişimini yakından takip ettiği gibi, çocuklara aşılanacak ideolojilere kadar Sovyet Kırgız Yazarlar Birliğine talimatlar veriyor.

Kırgız yazılı edebiyatının gelişmeye başladığı yirminci yüzyılın başından itibaren, Sovyet ideolojisinin yön verdiği Kırgız çocuk edebiyatı da gelişmeye başlıyor. Bu çalışmada genel olarak çağdaş Kırgız çocuk edebiyatının şekillenmesinde Sovyet ideolojisinin rolü eserlerden örneklerle ortaya konulmaya çalışılacaktır.

Sovyet İdeolojisinin Kırgız Çocuk Edebiyatına Etkileri:

Çarlık döneminin sona ermesiyle kurulan yeni Sovyet düzeninin devam edebilmesi, halkın yeni düzenin ideolojilerini benimsemesine ve bu ideolojileri yeni nesillere aktarabilmesine bağlıydı. Bu ideolojilerin çocuklara aktarılması eğitim ve edebî eserler vasıtası ile olmuştur. Sovyetlerin ilk kuruluş yıllarından itibaren komünist partinin aldığı kararlara bakılacak olursa çocuklar ve kadınlara yönelik eserlerin

çıkartılması yönünde birçok karar alınmış olduğu görülür. Zaman zaman partiden ve yazarlar birliğinden gelen yeni ek kararlarla bu eserlerin nasıl olması gerektiği yönünde yazarlara ayar verilmeye çalışılmıştır. Parti, edebiyatçılardan en kısa sürede çocuklar için edebi eserlerin yazılmasını ister ve Sovyet bakış açısını yansıtan edebî eserlerle yeni nesillerin yetiştirilmesi ile ilgili art arda kararlar çıkarılır. Sulaymanov (1992: 231), komünist partinin çocuk edebiyatını geliştirmeye ve yön vermeye yönelik aldığı kararlardan bahseder ve Sovyet hükümetinin çocuk ve gençlik edebiyatına ayrı bir önem verdiğinden bahseder.

Partinin ve partiden gelen direktifler ile hareket eden yazarlar birliğinin çocuklara yönelik eserler ortaya konulmasını istemesi üzerine, Kırgız yazar ve şairleri yetişkinlere yönelik eserlerin yanında çocuklar için de eserler ortaya koymaya başlarlar. O dönemin çocuk eserlerinin konularına bakıldığında bu eserlerle yetişkinler için kaleme alınmış eserlerin konuları arasında fazla fark olmadığı görülür. Çağdaş Kırgız edebiyatının oluşum yıllarında devrimden önceki hayatın kötülenmesi, Ekim devriminin-yeni düzenin övülmesi, Lenin ve Stalin’in yüceltilmesi, eğitimin özellikle de kadınların eğitiminin teşvik edilmesi edebî eserlerin en popüler konuları arasındaydı. Edebiyatçıların hangi konuları öne çıkaracağı, hangi ideolojilerin halka aşılanacağı hep partinin ısmarlaması ile oluyordu. Zaten bu konuların dışına çıkan yazar ve şairler yeni düzen düşmanlığı yapmakla suçlanıp Stalin’in baskı döneminde ölüm cezasına çarptırılarak ortadan kaldırılmışlardır. Bu durumda yazar ve şairlerin fazla bir seçim hakkı da olmamış, mecburen Sovyet ideolojilerini eserlerine yansıtmışlardır. Çocuklar için yazılan kitaplarda da genel edebiyattaki konuların işlendiği görülür.

“Tokombayev’in 23 şiirden oluşan 1934 yılında 35 sayfa olarak çıkardığı “Bizdin Kitep” (Bizim Kitap) adlı eser, çocuklar için yazılmış ilk şiir kitabıdır. Sooronov (1987: 738) 30’lu yıllarda çıkan yirmiye yakın şiir kitabı içinde, Tokombayev’in şiir kitabının gerek ideolojik ve teknik bakımdan, gerekse konuların seçimi bakımından diğer kitaplara göre daha profesyonel olduğunu belirtir.” (Duman, 2016: 27) Yıllarca Kırgız Yazarlar Birliğinin başkanlığını yürüten Aalı Tokombayev’in eserleri, adeta devletin kaleminden çıkmış eserlerdir. Onun “Bizdin Kitep” adlı şiir kitabı, Sovyet ideolojisinin ne denli çocuk eserlerine yön verdiğini görmek bakımından önemlidir. Kitapta yer alan “Balalık” (Çocukluk) adlı şiir çocukluk dönemini ele alan bir lirik şiir gibi görünse de Stalin ve Lenin’i öven ideolojik mesajlar taşıyan bir şiir olduğu görülür.

 

Stalindey atanın, Stalin gibi babanın,

Okuusuna kanalık. Eğitimine razı olalım.

 

Balalıkta baktının, Çocuklukta mutluluğun,

Gülün terip alalık. Çiçeğini toplayıp alalım.

 

Lenindin şamınday, Lenin’in mumu gibi.

Öçpös bolup canalık. Sönmez olup yanalım.

(Tokombayev,1949: 29)

Şiirde çocuklara Stalin ve Lenin örnek verilmekte, çocuklardan Stalin’in eğitim anlayışından ayrılmamaları tavsiye edilmektedir. Bu kitaptaki birçok şiirde, yine yeni Sovyet yaşantısı övülmekte, emek düşüncesi çocuklara aşılanmaktadır; yeni kurulan ekonomik sistem, canla başla çalışan emekçiler ile ancak ayakta kalabilecektir. Kitapta yer alan “Bizdin Eki Zakon” (Bizim İki Kanunumuz) (1949: 23-24), “Bizdin Uraan” (Bizim Çağrımız) (1949: 24) şiirleri de çocukları okumaya, Lenin ve Stalin yolunda ilerleyen, Ekim devrimini benimsemiş fertler olmayan çağıran diğer ideolojik şiirlerdir.

Sovyet ideolojisi sadece nazımda değil nesirde de kendini gösterir. Yeni kurulan devlet, sosyal, kültürel, ekonomik birçok alanda hızlı devrimler gerçekleştirir. Ekim Devriminin hemen akabinde yerleşik hayata geçilmesi yönünde çalışmalar başlatılır. Bozulan ekonominin düzeltilmesi için zenginlere savaş açılır ve “Sınıf farkını kaldırıyoruz.” söylemleri ile zenginlerden alınan topraklar, devlete bağlı kolhozlara dönüştürülür. Kolhozların işletilebilmesi için işçiye ve halkın kolhozlaştırma reformuna destek vermesine ihtiyaç vardır. Bu sebeple edebiyat ürünleri zenginleri kötüleyen ve kolhoz yaşantısını öven eserler kaleme alarak halka kolhoz reformunu benimsetmeye çalışırlar. Çocuklar için yazılan eserlerde de zenginlerin kötülendiği, kolhoz yaşantısının övüldüğü görülür. Bu konuyu ele alan en tipik eserlerden birisi Kubanıçbek Malikov’un ilk baskısı 1935 yılında yapılan “Sarala Kozu” (Benekli Kuzu) adlı hikâyesidir. Hikâye Komünist Gençler Birliğinin Üyesi olan Sarıgul’un, kolhozları denetleme işi sırasında çoban Konokbay’ın evine gelmesini anlatır. Hikâyede kolhoz hayatı hakkında bilgi verilir, kolhozların verimli işleyebilmesi için nasıl çalışılması gerektiği olay örgüsü içinde anlatılır. Çobanın ölmek üzere olan bir kuzuya yeterince sahip çıkmadığını gören Sarıgul, hikâyede “ne de olsa devletin malı” düşüncesi ile kolhozlarda titiz çalışılmadığı eleştirisini yapar. Güzel bir bakımla kuzu iyileşir, bu da gereken özen gösterildiğinde kolhozların veriminin artacağı mesajını vermektedir. Asıl mesaj işe seçilen

kahramanlardır. Sarıgul bir komsomoldur. Sarıgul kuzuyu iki pionere emanet eder. Kontrole geldiğinde, bu iki pionerin talimatlarını harfiyen yerine getirdiğini ve kuzunun iyileştiğini görür. Sarıgul ve bu iki çocuk Sovyet ideolojilerini benimsemiş yeni nesli temsil eden olumlu karakterlerdir, Çoban Konokbay ve karısı Burulkan ise eski düzeni temsil eden, yeni Sovyet ideolojilerini kavrayamamış olumsuz kahramanlardır. Sarıgul, onların da bir gün bu ideolojileri benimseyeceğine dair umudu vardır. Olumlu kahramanların komsomol ve pioner olması önemli mesajlardır. Sovyet hükümeti Sovyet ideolojisini benimsemiş nesiller yetiştirmek için en önemli yatırımı çocuklara yapmışlardır. Bunun için komünist parti ve Ekim Devrimi ilkelerine bağlı çocuk ve gençlik yapılanmaları kurmuştur. 6-9 yaş arası çocuklar Oktyabrat, 10-14 yaş arası pioner, 14-28 yaş arası ise komsomol adını alan bu yapılanma Sovyet sisteminin bel kemiğini oluşturur. Hikâyede de bu sebeple olumlu kahramanlar komsomol ve pionerlerden seçilmiştir.

Oktyabrat, pioner ve komsomollara hitaben yazılmış, çocukların ve gençlerin nasıl iyi bir Oktyabrat, pioner ve komsomol olacağını ele alan şiirler vardır. Kırgız edebiyatının önemli isimlerinden Alıkul Osmonov’un “Pioner Irları” (Pioner Şiirleri) adlı şiir kitabı Sovyetler döneminde en önemli kitaplar arasında değerlendirilen ideolojik şiirlerle doludur.

Pioner Kim Pioner Kim

Caş cetkinçek pioner Taze genç nesil pioner

Komsomoldun böbögü. Komsomolun bebeği.

Kiçi peyil, tartiptüü, Halim selim, edepli,

Tazalıktın örnögü. Temizliğin örneği.

(Osmonov, 1964: 337)

Bir pionerin taşıması gerektiği vasıfların anlatıldığı birçok ideolojik şiir kitapta yer alır. Sadece Alıkul Osmonov değil birçok şair çocuk ve gençlik yapılanmalarını anlatan, çocuklara bir ülkü aşılayan bu türden şiirler kaleme almışlardır.

Sovyet döneminin ateizm propagandası da Sovyet ideolojisinin temelleri arasındadır. Dini bir uyuşturucu olarak gören Sovyet ideolojisi, kurulduğu ilk günden itibaren dine savaş açmış, ateizmi yaymaya çalışmıştır. Genel edebiyatın konularıyla paralel giden çocuk edebiyatında da ateist şiirlerin yer alması kaçınılmazdır. Dini, gelişmenin önünde bir engel olarak gören sistem, Allah inancını yıkmak, ataizmi yaymak için özel bir girişim içine girer. Maalesef Allah’a olan inancı yok etmeye yönelik, ataist şiirler çocuk kitaplarında bile yer almaktadır. Bu

şiirlerde doğrudan doğruya Allah’ın olmadığı düşüncesi çocuklara aşılanmaya çalışılmaktadır. Örneğin Aalı Tokombayev’in “Kim Cañılbayt” (Kim Yanılmaz) şiiri bu türden çocukların Allah inancını yok etmeye yönelik bir şiirdir:

Tük cañılbas tört ele: Hiç yanılmaz sadece dört şey:

Cañılbayt cansız — közü cok. Yanılmaz cansız—gözü yok.

Ekinçi balık cañılbayt — İkinci balık yanılmaz—

Ün da cok, anın sözü cok. Sesi de yok, onun sözü yok.

Üçünçü kuday cañılbayt, Üçüncü Allah yanılmaz,

Antkeni anın özü cok. Çünkü onun kendisi yok.

Ölgönçö eşek cañılbayt, Ölene dek eşek yanılmaz,

Oşonduktan añıldayt. Bunun için anırır.

Bakırganı bolboso, Bağırması olmazsa,

Baykuştan akıl tabılbay? Zavallıdan akıl bulunmaz?

(Tokombayev, 1974: 223)

Tokombayev’in şiirinde görüldüğü üzere dört şeyin yanılmadığı belirtilmektedir: İlk olarak cansız şeyler yanılmaz çünkü onların gözü yoktur denilmektedir. ikinci olarak sesi ve sözü olmadığı için balıklar yanılmaz denilmektedir. Üçüncü olarak da çocukların Allah inancinı sarsmak için Allah’ın yanılmadığı söylenmekte, gerekçe olarak da onun kendisinin olmadığı belirtilmektedir. Şiirde çocuklara “Allah diye bir şey yoktur; var olmayan bir şey de hata yapmaz, yanılmaz.” Mesajı verilmekte, çocukların Allah’a olan inancı sarsılmaya çalışılmaktadır. Buna benzer şiirlere başka çocuk kitaplarında da rastlanmaktadır. Kıdırov’un “Meken-Enem” (Vatan-Annem) kitabında yer alan “Atasınan Suradı” (Babasına Sordu) manzum hikayesi, baba ile oğlunun Allah üzerine yaptıkları sohbeti konu alır. Bu şiirde de köye gittiğinde şimşek çarpınca dedesinin “Allah” dediğini duyan çocuk babasına “Allah” denilen şey de nedir, “Öküz gibi midir kulağı” diyerek babasından Allah’ı anlatmasını istemesiyle sohbet başlar. Çocuğun sorusunda bile bir aşağılama vardır. Bu soru üzerine babası dolandırıcı ve halkın kanını emmek isteyen din adamlarının uydurduğu bir şey olduğunu, Allah diye bir şey olmadığını oğluna anlatır. Mollaların halkı kontrolleri altına altına almak için uydurduğu bir şey olduğunu duyan çocuk, duruma öfkelenir. Bu şiir, muhtemelen şiiri okuyan çocuklarda da aynı etkiyi bırakması için yazılmıştır. Şiir, Sovyetlerin ateizm ideolojisini yaymak için kaleme alınmış ve kuru bir anlatım yerine hikâye üslubu içinde anlatıldığı için de çocuk okuyucuları üzerinde etkili olmuş bir şiirdir.

“Kuday degen cok nerse, Allah dediğin olmayan bir şey,

Kuurultup eldi ezgenge, Kavurup halkı ezmek için,

Öz oyunan çıgarıp, Kendi kafasından uydurup,

Şumpaylar tapkan bir kezde. Dolandırıcılar bulmuş bir zamanlar.

 

Calañdap ar taraptan, Dolaşıp her tarafı,

Moldolor anı taratkan. Mollalar onu yaymış.

İşentip eldi, kalp aytıp, İnandırıp halkı, yalan söyleyip,

Kol aldına karatkan”. Egemenliğine boyun eğdirmiş.”

 

Ukkanda uşul sözdördü, Duyduğumda bu sözleri,

Salıydın türü özgördü. Salıy’ın rengi değişti.

Kapsalanduu moldogo, Felakete yol açan mollaya,

Açuusu kelgen öñdöndü. Sinirlenir gibi oldu.

(Kıdırov, 1956: 44-46)

Sovyet dönemi Kırgız çocuk edebiyatında Sovyet ideolojisinin halk edebiyatına da el attığı görülür. Halk edebiyatı ürünleri başta destanlar, masallar olmak üzere millî kimliği bünyesinde barındırdığı ve Sovyet ideolojine aykırı fikirler bulunduğu gerekçesiyle yasaklanmak istenmiş; bunun imkânsızlığı görülünce bu ürünlerin çağdaş Kırgız yazarları tarafından Sovyet ideolojisine göre yeniden yazılması istenmiştir. Çocuklar için çıkarılan kitaplara bakıldığında kitaplarda anonim halk edebiyatı türlerinde ürünlere rastlanır.

Sonuç:

Sonuç olarak yirminci yüzyıl başında gelişmeye başlayan çağdaş Kırgız edebiyatı ve onun içinde yer alan Kırgız çocuk edebiyatı, devlet güdümünde olan, Sovyet ideolojisi ile şekillenen bir edebiyattır. 1917 yılından Bağımsızlığın kazanıldığı 1991 yılına kadar bağımsız bir yapıya kavuşamayan Kırgız edebiyatı millilikten uzaklaşmak zorunda kalmış, milli konulardan çok Sovyet devletinin kendisine sipariş verdiği konuları ele almıştır. Bu sebeple Sovyet ideolojisinin edebiyat üzerindeki etkisini anlamadan Kırgız çocuk edebiyatını anlamak pek mümkün görünmemektedir. Çocuk eserlerinin Sovyet dönemindeki tek amacı Sovyet tipi insanı yetiştirmek, Sovyet ideolojilerine bağlı nesiller yaratmaktır. Bu sebeple çocuklar için yazılmış birçok eserde ideolojik yönün ağır bastığı görülür.

Gül Banu DUMAN (Doç. Dr. - Bülent Ecevit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü-Zonguldak/TÜRKİYE)

 

KAYNAKÇA

KARABULUT, Ferhat (2009), “İktidar ve Meşrulaştırma Mücadelesinin Odağı Orta Asya: Sovyetlerin Dil ve Eğitim Politikaları”, Bilig, Sayı 50, s. 65-96

DUMAN, Gül Banu (2016), Kırgız Çocuk Edebiyatı, İstanbul: Kriter Yayınları

KIDIROV, Abziy (1956), Meken-Enem, Frunze: Kırgız Mamlekettik Okuu-Pedagogika Basması

MALİKOV, Kubanıçbek (1970), Sarala Kozu, Frunze: Mektep.

OSMONOV, Alıkul (1964), Çıgarmalar Cıynagı, I. Tom, Frunze: “Kırgızstan” Basması.

SULAYMANOV, Mırza (1977), Baldar Angemeleri Cönündö, Frunze: Mektep

SULAYMANOV, Mırza (1992), Kırgız Baldar Adabiyatının Tarıhı, Oş (Calal-Abad): Tgşografiya

SOORONOV, O. (1987), “Baldar Adabiyatı”, Kırgız Sovet Adabiyatının Tarıhı, C. I içinde (735-775). Frunze: İlim Basması.

TOKOMBAYEV, Aalı (1949), Bizdin Kitep, Frunze: Kırgızmambas

TOKOMBAYEV, Aalı (1974), Belegim: Lirikalık Irlar, Frunze: Kırgızstan Basması (İlkokul yaşına kadar ve ilkokul yaşındaki küçük çocuklar için).

 

Comments powered by CComment

More articles from this author

Hoparlörü tıklayıp seçtiğiniz alanı dinleyebilirsiniz Powered By GSpeech