... azmanı
|
... bir hâl almak (hâle girmek)
|
... canlısı
|
... demeye getirmek
|
... demeye kalmamak
|
... durumuna düşmek
|
... durumunda olmak (bulunmak)
|
... duygusu uyandırmak
|
... elinden çıkmak
|
... fırın ekmek yemesi lazım
|
... gibi yapmak
|
... hâline gelmek
|
... kim ... kim
|
... kisvesi altında
|
... nere ... nere
|
... nerede ... orada
|
... olsun ... olsun
|
... sevdasına düşmek
|
... vaziyeti takınmak
|
... yaşını sürmek
|
... ziyafeti çekmek
|
(... etmenin) âlemi var mı?
|
(...-masıyla ...-mesi) bir olmak
|
(...-mesi) an meselesi
|
(...-mesi) gün meselesi
|
(...) aşağı (...) yukarı
|
(...) belası
|
(...) hakkı tanımak
|
(...) hâlini almak
|
(...) hükmünde olmak
|
(aralarında) kan olmak
|
(at) tırısa kalkmak
|
(ayakkabı) ayağını vurmak
|
(bir davranışı birine) reva görmek
|
(bir durum birinin) sinirine dokunmak
|
(bir durum, düşüncenin) ışığı altında
|
(bir durum) açığa çıkmak
|
(bir durum) gün ışığına çıkmak
|
(bir durumu) açığa çıkarmak
|
(bir durumu) açığa vurmak
|
(bir iş birinin) vaktini almak (yemek)
|
(bir iş ki) değme keyfine
|
(bir iş veya durum) tersine dönmek
|
(bir iş veya durum) tersine gitmek
|
(bir iş) aceleye gelmek
|
(bir iş) akıl kârı olmamak
|
(bir iş) çorba olmak (çorbaya dönmek)
|
(bir iş) elinde olmak
|
(bir iş) felce uğramak
|
(bir iş) gâvur orucu gibi uzamak
|
(bir iş) kâğıt üzerinde (üstünde) kalmak
|
(bir iş) medreseye düşmek
|
(bir iş) sallantıda kalmak
|
(bir iş) sekteye uğramak
|
(bir iş) sürüncemede kalmak
|
(bir iş) uykuda olmak
|
(bir işe) adı karışmak
|
(bir işe) burnunu sokmak
|
(bir işe) dört elle sarılmak (yapışmak)
|
(bir işe) eli yatmak
|
(bir işe) kendini vermek (vurmak veya çalmak)
|
(bir işi birinin) sütüne havale etmek
|
(bir işi) aceleye getirmek
|
(bir işi) dallandırıp budaklandırmak
|
(bir işi) gözü yememek
|
(bir işi) pamuk ipliğiyle bağlamak
|
(bir işi) piç etmek
|
(bir işi) resmiyete dökmek
|
(bir işi) sürüncemede bırakmak (tutmak)
|
(bir işi) tatlıya bağlamak
|
(bir işi) yokuşa koşmak
|
(bir işin veya bir şeyin) ucundan tutmak
|
(bir işin, bir kimsenin) arkasına düşmek (takılmak)
|
(bir işin, şeyin) başına oturmak
|
(bir işin) adamı
|
(bir işin) alayında olmak
|
(bir işin) altı yaş olmak
|
(bir işin) başında olmak
|
(bir işin) hamallığını etmek (yapmak)
|
(bir işin) içinden çıkmak
|
(bir işin) ilerisine gitmek
|
(bir işin) ipleri birinin elinde olmak
|
(bir işin) kolayına bakmak (kaçmak)
|
(bir işin) sakalı bitmek
|
(bir işin) ucunu kaçırmak
|
(bir işin) yolunu yapmak
|
(bir işte) aktif rol oynamak
|
(bir işte) eli olmak
|
(bir işte) methali olmak
|
(bir işte) parmağı olmak
|
(bir işte) saç sakal ağartmak
|
(bir işte) tulum çıkmak
|
(bir işte) yer almak
|
(bir işten) boş çıkmamak
|
(bir işten) el yıkamak
|
(bir işten) hariç olmak
|
(bir işten) yüz (yüzünün) akı ile çıkmak
|
(bir kadın bir erkekte) gözünü açmak
|
(bir kimseye, bir şeye) ihtiyaç duymak
|
(bir kıza) dünür düşmek
|